20 Haziran 2016 Pazartesi

TEMEL KAVRAMLAR


  1. SERVİS: Oyuna baslangic vurusu.
  2. KORT:Tenis sporunun yapildigi alan(saha).
  3. RAKET:Tenis sporunun oyananabilmesi icin gereken arac.
  4. VOLE(BLOK):File onu vurusu.
  5. GRAND SLAM:Dunyadaki en onemli dort buyuk turnuvaya verilen isim.
  6. FOREHAND:El onu vurusudur.
  7. BACKHAND:El arkası vurusudur.
  8. FİLE:Tenis kortunu ortadan ikiye boler.
  9. TENİS:Bir raket sporudur.
  10. MUSABAKA:Belirli bir hedef icin yapilan mucadele.

12.KELİME BULUTU


1.KONU ANLATIMI

  1. Dünyada Tarihsel Gelişimi

                 Bugünkü  tenisin  kökeni  ‘ jeu de paume ‘ (avuç içi oyunu ) denilen ve 13. yüzyılda Fransa ‘ da kralın huzurunda oynanan bir oyuna dayanmaktadır. İngiltere‘ de bu gelenek ilk kez 8. Henry ile başlamıştı. O dönemlerde sadece soylular tarafından oynanabilen ve giderek saraydan halka yayılan bu oyun biçiminde, içinde yün yumak ya da kıl doldurulmuş koyun derisinden yapılan bir tür top, raket yerine de eller kullanılmaktaydı.
         
                    Tenisin ilk senelerinde oyunun ilk vuruşunu başlatmak için bir uşak topu hareketlendirmiştir. İngiltere Kralı 8. Henry sadece topları hareket ettirmek için bir uşak tutmuştur. O zamanlarda servisle puan kazanılması düşünülememiştir (Ortaç, 2004).

             Topa sürekli olarak el ile vurulmanın acı vermesi üzerine önce tahta kürek ve tokaçlar kullanıldı. Zamanla deriden teller gerili, saplı kasnaklarla topa vurulmaya başlandı. Tenis 19. yy’ da İngiltere’ de bazı değişikliklere uğradı. İlk dönemde 1 günün 24 saat olmasından esinlenerek 24 oyundan oluşan tenis maçları, önce 12 sonraları 6 oyunlu 3 dizi üzerinden oynandı. Sayılar ise günün 24  saatinden  bir  saati  dörde  bölerek  15 , 30, 40, 60 çerçevesinde oturtuldu. Ama 40‘ tan sonra ‘oyun’ demek adet oldu. Sayı sistemindeki değişiklikler 18. yüzyılda tamamlandı. Bu oyun 1875’lerden sonra, standart raket ve toplarla oynanmaya başlandı. İlk çim kortlu tenis kulübü 1872’de Harry  Gem ve J.B. Perrara tarafından Birmingham’da kuruldu. 1877’de İngiltere Wimbledon’da ilk şampiyona  düzenlendi. Düzenlenen bu  şampiyona, günümüzde de  dünyanın en önemli  tenis organizasyonu  olan‘ Wimbledon  tenis turnuvası‘ ydı. 1883 ‘te tenis kortunun boyutlarına standart ölçüler  getirildi. İlk  uluslar arası  maç ,1883  temmuz’unda  Amerikalı  Clark kardeşler  ile  İngiliz ikizler, Renshawlar  arasında  oldu. Bayanlar  arasında  ilk  yarışma  1884’ te yapıldı (Meydan Larousse, 1990).

           Wimbledon  tenis  turnuvası  günümüzde; Grand  Slam ‘in  çim  zeminli  tek   ayağı olması ve düzenleme  tarihinin  (haziranın  son  haftası  ile  temmuzun  ilk  haftası) uzun yıllar değişmemesi gibi  özellikleriyle, geleneklere  en  sadık  organizasyonların  başında  gelmektedir. Bermuda’daki yarışları  izleyen  Mary  Quter Bridge  adındaki  ABD’li  bir bayan , tenisi  ABD’ye tanıttı. Ardından bayan  Whitman  da  çabalarıyla  tenis , ABD’de  hızla  yaygınlaştı.
               
              1900  yılında da  ABD’li  şampiyon  F. Davis’in öncülüğüyle  bir  şampiyona  başlatıldı. Ödül  olarak, gümüş  bir  salata  tabağı  verildiği bu  şampiyona, günümüzde de sadece  erkek sporcuların  katıldığı  dünyanın  en  önemli  bir organizasyonu  (Davis  kupası ) olarak  devam etmektedir.

                1927 yılında  ABD’de  Profesyonel  Çim  Tenisi  Birliği (PLTA) ’nın  kurulmasıyla  birlikte profesyonel  tenis  hareketleri  başladı. 1913’ te  kurulmuş  olan  ‘ Uluslararası  Tenis  Federasyonu (ITF) , 1968  yılında  aldığı  bir  kararla  profesyonel  ve  amatör  tenisçilerin  aynı  turnuvalarda karşılaşabilmelerine  olanak  tanıdı (Kriese C., 1997).

2. Türkiye’de Tarihsel Gelişimi

           Tenis Türkiye’ de 1900’lü yıllarda, İngiliz diplomatlar aracılığıyla tanıtıldı. 1905’li yıllarda İzmir, Bornova ve Karşıyaka’da Levantenler arasında tenis oynanıyodu. Daha sonra Jack Seoger, Simonds, Binnis ve Weis adındaki İngilizler, Kadıköy’de de bir tenis kulübü kurarak küçük moda’ daki tenis kortunda müsabakalar düzenlemeye başladılar. Bunu Maçka Palas Kortu, Güzelbahçe’deki Mon Ceri’nin  Kortu, Çınar  Caddesindeki  Barba’nın  Kortu , Rumeli caddesindeki  Yahya’nın Kortu, Harbiye Orduevi Kortu, Güneş Kulübü Kortları, Cihangir ve Tarabya Kortları izledi.
    
           Türkler’in ilk tenis oynadıkları tarih ise 1915 oldu. Bu tarihten itibaren Türkler, Amerikan Kolejleri’nde (Talas, Tarsus, İzmir, İstanbul)  tenis  oynanmaya  başladılar  Fenerbahçe’de tenis şubesinin  kurulması  ile  Fuat  Hüsnü  Kayacan  ilk  türk  tenis  hareketini  başlattı. Galip Kulaksızoğlu, Zeki  Rıza, İsmet  Uluğ, İmrahim  Cimcoz, Reşat  Pekelman Cumhuriyet  dönemine kadar  gelen  ilk  öncülerdi. Vecihe  Taşçı, Adriel  Sadak, Nediha  Baybur  ise  başarılı  ilk  Türk tenisçilerimizdi. Ankara’ da  ise  tenis  ‘Kavaklıdere  Sporting  Tenis  Kulübü’nün  1927  yılında faaliyete  geçmesiyle  başladı (Büyük Larousse, 1986).

         Tenisçilerimizin  uluslararası  alanda  ilk  kez  katıldıkları  1930  Balkan  Şampiyonası’nda, Sedat Erkoğlu, Vahram  Şirinyan  I. oldular.1924  yılında  suat  subay, Çelenç  kupası’nı  alan  ilk türk tenisçisi  oldu. Ankara’da  ise  tenis  ‘Kavaklıdere  Sporting  Tenis  Kulübü’nün 1927  yılında faaliyete  geçmesiyle  başladı.  1946’da  Tenis, Eskrim, Dağcılık (TED)  Kulübü’nün  Muhterem Sökmen , Avni  Saşa, Cihat  Tegin,  Mecdi  Serdengeçti, Rıza  Arseven, Memduh  Moran  gibi isimlerin  öncülüğünde  kurulmasıyla  birlikte  Türk  Tenisinde  yeni  atılımlar  gerçekleştirildi . Özellikle  Hasan  Aksev’in  TED’de tenis  şubesinin  kaptanı  olması  ile  birlikte  ülkemizde  çağdaş tenisin  temelleri  atıldı .
                
           1923 yılında TİCİ’nin bünyesinde kurulan Tenis Federasyonu’nun ilk başkanlığına Server Bey getirildi.1939’da  bağımsız  olan  federasyonun  başkanlığını  Kerim Bükey üstlendi. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Konya,  Adana, İçel, Antalya, Zonguldak, Adapazarı, Trabzon, Kayseri, ve Edirne illerinde faaliyet  gösteren  federasyon, son  yıllarda  yıldız  sporcu  çalışmalarına ağırlık verdi. 12 yaş, 14 yaş, 16 yaş, 18 yaş, 18 yaş (+)  ve  35 yaş  gruplarında  erkekler ve bayanlar kategorilerinde yarışmalar  düzenlemeye  başladı  Türk  Milli  Takımı, Davis  Kupası’na  ilk  kez 1948  yılında katıldı ve  ülkemizde  oynanan  karşılaşmada  Yugoslavya’ya  5-0  mağlup oldu. Bundan sonra uzun süre Davis kupası’nda tur  geçemeyen milli takımımız ilk galibiyeti 1974 yılında Lübnan’ı 3-2 yenerek aldı.

1980 yılında İzmir’de yapılan İslam oyunlarında tek bayanlarda  Tevfika  Celaloğlu, çift bayanlarda Tevfika Celaloğlu ile Emel Erdem çifti ve karışıkta  Tevfika Celaloğlu ile Kemal  Ambar çiftinin  şampiyonlukları Türk tenisinin en önemli başarıları arasında yer aldı.                
1993 yılında, Türk tenis tarihinde ilk kez bir bayan tenisçimiz (Gülberk Gültekin ) uluslararası bir turnuvada (Satellite Tenis Turnuvası ) final oynayarak 2. oldu. Aynı yıl Türk  tenisi için bir diğer önemli gelişmede, Türk Tenisini Geliştirme ve Eğitimi Vakfı’nın kurulması  oldu. 1994 yılında Antalya’ da Avrupa Bayanlar Tenis Takım Şampiyonası ve  Çekoslavakya’ da  düzenlenen  Davis Kupası elemelerinde milli  takımımız  3. Oldu (Dictionairre Larousse, 1993).

            128 yıllık gelişmesi sonucunda tenis sporu dünyada en fazla yapılan ve ilgi duyulan beş spor dalından biri olma noktasına gelmiştir. Özellikle “Açık Tenis” adı verilen profesyonel tenisin geçmişi henüz kısa bir süreyle sınırlı olmasına rağmen tenis sporunun bu kadar büyük bir aşama kaydetmiş olması oldukça şaşırtıcı olmuştur. Bu gelişmenin en önemli iki noktasından ilki, 1900 yılında Dwight Filley Davis’in “Davis Kupası” müsabakasını başlatmasıyla tenisi ülkeler arası rekabete açması, diğeri de 26 Ekim 1913 tarihinde 12 ülkenin kuruculuğunda Uluslararası Tenis Federasyonu’nun kurulmasıdır. Bugün 150 ülkenin üye olduğu ITF, bu üye ülkelerde yapılan her yaş ve her kategorideki amatör tenis faaliyetlerinin üst kuruluşudur. Tenisin gelişmesinde ve daha büyük kitlelere yayılmasında, Grand Slam olarak adlandırılan dört büyük tenis turnuvası da önemli rol oynamıştır. Bunlar, 1877’den bu yana yapılmakta olan Wimbledon, 1881 yılından bu yana yapılan Amerika (USA Open), 1905 yılından bu yana yapılan Avustralya (Open) ve 1925 yılından bu yana yapılan Fransa (Roland Garros) turnuvalarıdır. Bu turnuvalar Açık Tenis öncesinde olduğu gibi ondan sonra da önemlerini sürdürmeye devam etmektedirler. Profesyonelliğin gelişmesiyle, profesyonel tenisin sevk ve idaresini sağlayacak kuruluşların kurulması gündeme gelmiştir. 1973 yılından başlayarak sırasıyla (ATP) Tenis Profesyonelleri Birliği, (MIPTC) Erkekler Uluslararası Profesyonel Tenis Konseyi, (WTA) Kadınlar Tenis Birliği, (WIPTC) Kadınlar Uluslararası Profesyonel Tenis Konseyi ve son olarak da ATP ile MIPTC’ nin bir araya gelmesiyle ATP Tour kurulmuştur. Böylece profesyonel tenisin kuralları da oluşmaya başlamıştır.

          Tenis; ölçüleri belirli çim, toprak ya da sentetik zemin üzerinde özel bir raket ile keçe kaplanmış özel bir topu sahanın tam ortasına yerleştirilmiş 91,4 cm yüksekliğindeki bir filenin üzerinden, karşılanması en zor şekilde rakibin ya da rakip takımın sahası içine göndermeye dayalı, tekli yada eşli oynanabilen sportif bir oyundur. (Morpa, 2005; Kermen, 2002).

Tenis  oyunu  cinsiyete  göre  üç  kategoride  oynanır.

Bunlar  ;              

1. Tekler              
2. Çiftler (  Erkekler  / Bayanlar )              
3. Karışık(mix)


Teniste Temel Teknik Vuruşlar 

  
 Servis : 
     
           Oyun taraflardan birinin servis atışıyla başlar.  Servis atma sırası oyun boyunca karşılıklı olarak yer değiştirir. Servis kullanan oyuncu atışını arka çizginin gerisinde yapmalıdır. Her oyunda ilk servis, merkez çizgisinin sağından kullanılır ve rakip sahanın solundaki servis alanına atılır. İkinci servis, merkez çizgisinin solundan kullanılır ve rakip sahanın sağındaki servis alanına atılır. Daha sonra sırası ile sağdan ve soldan, oyun bitene kadar servis atılır (TENİSKLİNİK.COM, 2007). .
              
            Her oyundan sonra servis diğer tenisçiye geçer .Servis, tenisçinin geçerli servis atmasıyla, servisi karşılayan tenisçinin topa dokunamama haline denir. Servisler süratli ve etkili servisler olduğu için rakip (karşılayan) tarafından karşılanamaz. Direkt alınan sayı olarak da tabir edilir (KANDAZ, 2001).

El Önü Vuruş (Forehand): 

             El önü vuruşu sağ eliyle oynayan bir oyuncunun sağ tarafından yaptığı vuruşlara denir. El önü denmesinin nedeni alt kolun ve bileğin iç kısmının vuruş sırasında topa dönük olmasıdır (JONES, 1984).
        
              Raketin yanlamasına yere paralel olarak durmasıdır. Sağ vuruşta dikkat edilecek en önemli noktalar ise top gelmeden mümkün olduğu kadar önce raketi geriye açmak, yan dönmek, topa zamanında vurarak raketin topu arkasından takip etmesidir (URARTU, 1994)

El Arkası Vuruş (Backhand):

              Ters tarafa seken topa vurmak için doğru teknik arka el hamlesidir. El arkası vuruşu esnek bir harekettir. Raketi iyice geriye alıp sağ ayak ile bir açı yaparak fileye yan dönüp bilek sabit ve dizler bükülü bir durumda topa vurup, hareket, raketi havada vücudun önüne getirerek tamamlanır (URARTU, 1994).

Blok (Vole): 

        Vole vuruşu top yere değmeden fileye yakın mesafede vurulan vuruşlardır. Vole vuruşunda el önü vole, el arkası vole vuruşları olmak üzere ikiye ayrılır (URARTU, 1994).
       
         Vole vuruşları maçların vazgeçilmez vuruşlarıdır. Hızlı oyuncular en sert ve derin atışları bile arkaya koşarak karşılayabilir (JONES, 1984).














KAYNAKÇA
Meydan  Larousse.12.cilt. Meydan  yayınevi;1990.s.56
URARTU, Ü., (1996). “Tenis , Taktik, Kondisyon”. İnkılap Kitabevi, İstanbul.
URARTU, Ü., (1994). “Tenis Teknik, Taktik, Kondisyon”. İnkılap Yayınevi, İstanbul.
JONES, C.,(1984)., “Adam Tenis”. İstanbul Adam Yayıncılık,  13–15.
KANDAZ, N., (2001). “2000 Wimbledon Tenis Turnuvası Erkekler Yarı Final ve Final Maçlarında Atılan Servislerin İstatistikî Analizi”. Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Beden Eğitimi Ve Spor AnaBilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
http://66.102.9.104/search?q=cache:DuOGdHyKZRUJ:www.tenisklinik.com.tr/tekni k_6.asp+biomekanik+forehand&hl=tr&ct=clnk&cd=1&gl=tr. (25.05.2007).
KERMEN O.(2002). “Tenis Teknik ve Taktikleri”. Nobel Yayın Dağıtım. 2. Baskı. Ankara, 58–75.
Büyük  Larousse  Sözlük  ve  Ansiklopedisi. 22.cilt. 1986.s. 11411-11412.
Dictionnaire  Larousse  Ansiklopedik  Sözlük. 6. cilt. Milliyet yayınları;1993 s. 2298.
ORTAÇ, D., ‘’Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Tenise Bakış  Açısı ‘’ Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Lisans Bitirme Tezi, 2004, Ankara.